Torpil
Bugün de özel sektör işyerlerinde “torpil” yani adam kayırmaya değinelim.
Torpil süreci işe alım sürecinde başlıyor, çalışma süresinde
devam ediyor bazı durumlarda işten ayrılış anında bile işliyor.
Tabi şunu söylemekte fayda var; Torpille işe alınan her kişi kuruma zarar
verecek diye bir durum söz konusu değil. Bazı çalışanlar verimli olabilir.
Fakat ne yazık ki bu oran ülkemizde çok düşük seviyelerde. Torpille işe alım
yüzdesi ne kadar yüksek ise torpilli çalışanın verim yüzdesi de o oranda düşüyor. Genele
baktığımızda torpil ile işe alınanlar sırtını torpillerine yaslayarak hareket
ediyorlar. Bu durum da işletmelerde verimsizliğe, diğer çalışma arkadaşlarının
moral ve motivasyonlarının düşmesine, çalışma ortamının bozulması,
huzursuzlaşmasına ve çeşitli kurgulara neden oluyor.
Bu kişilere genel olarak onları torpil ile işe alan yöneticilerinin yaklaşımı duygusal veya çıkar/minnet ilişkisinden doğan kayırıcı yaklaşım olduğundan bu durumdan rahatsız olan gerçek emekçiler işlerini kaybetmemek veya mobbinge maruz kalmamak adına sessiz kalma seçeneğini kullanıyorlar. Bu sessizlik her şey yolunda görüntüsü olarak algılanmak ile birlikte arkasında fırtınaların koptuğunu görmek iyice zorlaşıyor. Aslında “her şey yolunda, hiç hata yok sessizliği” bir şirkete hem maddi hem de manevi en fazla zarar veren konuların başında gelmektedir. Torpilli personeller yüzünden duygusal bağlılığını yitiren emekçilerin iş görme veriminin düşmesinin maddi ve manevi hesabını buyrun siz yapın…
Uzun lafın kısası torpil ile
personel çalıştırdığını düşünen yöneticiler başarısız olmaya, adil işe alım
politikasının takipçisi olmayan şirketler de maddi manevi zarar görmeye
mahkumdurlar.
Değerli yönetici arkadaşlarım borcunuzu torpil ile ödemeyin. Başarılı bir
liderin en büyük özelliklerinden biri adaletli olmasıdır. Astınızın torpili
üstün performansı olsun !