Turnover
Turnover yani işgücü
devir oranı, bir başka deyişle personel sirkülasyonu; işletmelerin
sürekliliğine büyük bir darbedir…
Peki nasıl düşürülür bu turnover ?
İşe alım süreci ile başlayalım;
– Mutlaka iş tanımları yapılıp, işe uygun
adaylar mülakat ile belirlenmelidir. Ayrıca bu süreci yönetecek olan kişilerin
iyi bir altyapıya sahip olması gerekir.
– Oryantasyon ve eğitim süreçlerine bayağı bir
vakit harcamak gerekir. İlk günden nasıl olsa pişer denildiğinde genellikle
ısınmadan işten ayrılmalar gerçekleşiyor.
– Yöneticiler her ne kadar iyi eğitim alan insanlar
olsalar da sürekli eğitimden geçmelidirler. Yönetici eksiklikleri işten
ayrılmalarda küçümsenmeyecek rol oymuyor.
– Klasik deyişle mutlu bir ortam yaratmak. Olumlu
bir işyeri kültürü geliştirilmeli ve çalışan memnuniyeti üst düzeyde tutulmalı.
Özellikle insana insan ile hizmet verilen sektörlerde müşteri memnuniyetinden
önce iş gören memnuniyeti gelmeli.
– Psikolojik kontrata sadık kalınmalıdır. Bu sözlü
ve personelin algısına göre oluşan bir sözleşmedir. Bununla beraber işe alım
esnasında belirtilen beklentilerin ve verilen sözlerin arkasında durulmalı,
olası bir değişiklik halinde mutlaka uygun bir zamanda, uygun bir dille karşı
tarafa tebliğ edilmelidir.
– Mevcut organizasyonda kariyer imkanları yaratmak.
Sürekli yönetici transfer etmek yerine şirketlerin ana hedefleri sıkı bir
eğitim ile kültüre uygun yönetici yetiştirmek olmalı.
– Çalışanların performansları adil bir şekilde,
profesyonelce ölçülmeli ve ödül,terfi, geliştirme gibi yöntemler uygulanmalı.
– Çalışma planları çok iyi ve zekice yapılmalı. En
azından yöneticilerin biraz matematik bilgisi olması. İşten ayrılışların
azımsanmayacak çoğunluğunu vardiya sisteminin adil ve düzgün uygulanmamasıdır.
– Düzenli olarak geri besleme yapılmalıdır. Çalışanın
iyi yanlarını üstlerinden duyması sürekli motivasyon artışı sağlayacaktır. Bu
da işletmeye olan bağlılığını güçlendirecektir.
– Şirketler içinde iyi ve dürüst bir arkadaşlık
ortamı yaratılmalıdır. Çalışanlar birbirleri ile sadece iş ilişkisinde değil
günlük sohbetlerde veya ihtiyaç halinde iletişim kurmalıdır.
En önemlisi de motivasyonun Duygusal kısmıdır. Adı
da ücret yönetimidir.
– Ücret, performansa dayalı adil bir şekilde
belirlenmelidir. Ayrıca ücret yönetiminde çevre ve sektör şartlarının yanında
mutlaka işletme ve ülke şartları göz önünde olmalıdır.